Okullarda Şiddet ve Taciz
6874 kişi okudu  

OKULLARDA ŞİDDET VE TACİZ               Cumhuriyet 16 Mayıs 2010
 
Prof. Dr. Nihat G. Kınıkoğlu
 
 
Son günlerde okullarda taciz olayları ile tekrar hatırladığımız çocuklarımız, bundan önce olduğu gibi bir müddet sonra yeni bir şiddet ve taciz olayına kadar başka gündem maddeleriyle unutulacaktır.
            Okullarda şiddet konusunda, gözetleme kameraları ve polislerle okulları kuşatmak benzeri önlemler, her konuda olduğu gibi bu konuda da araştırmaya, bilime dayanmadan yaptığımız girişimlerdir.
            ABD’de Kennedy başkanlığında, ele alınan okullarda şiddet konusunda, çağdaş bir ülkede yapılması gereken yapılmış, iki yıl süren araştırmalar sonucunda, okullarda kapalı ders alanları büyüklüğünde spor alanlarının kurulması çözüm yolu olarak önerilmiştir. 
Spor, çocuklara bedensel gelişimlerindeki yardımın yanında, eğlenmek, testosteron baskısını dizginlemek, enerjilerini yönlendirmek, onları hayattaki yarışmalara hazırlamak benzeri pek çok yarar sağlayan, çocuk gelişiminin önemli bir parçasıdır.
            Türkiye’de birçok konuda har vurup harman savururken, henüz yeterli sınıf ve öğretmen bile sağlayamadığımız okullarımıza Kennedy bildirisindeki spor alanlarını istemek biraz hayalci olabilir. Aslında, geleceğimizi karartmak istemiyor, geleceğimizi iyi yetişmiş çocuklarımıza emanet etmek istiyorsak, bu konularda hiç bir fedakârlıktan kaçınmamamız gerekir. Çocuklarını iyi okullarda okutabilmek için aç kalıp onlara dershane parası bulmaya çalışan anneler ve babaların istekleri de budur. 
Benim önerim, olanağı olmayan okullarda hiç olmazsa bir sınıfın spor için ayrılması, bahçeye birkaç basketbol potası konulmasıdır. Spor etkinliği için ayrılan sınıfta yere atılacak birkaç minder, çocukların da sevdikleri geleneksel güreş sporumuzun yapılması için yeterli olacaktır.
Kuran kurslarında başları örtülmüş kızlara yasak meyve gibi baktırdığımız erkek çocuklarımızı, kendilerini yasak meyve gibi gören kız çocuklarımızı tacizle suçlamaktayız.
Töre diye tutturanların, kadını sadece seks aracı olarak görenlerin, İslam ahlakını sadece kadının örtünmesi olarak algılayanların karşı çıkacaklarını bilmeme rağmen bir diğer önerim, spor amacıyla ayrılan sınıfta kız erkek çocukların küçük yaştan itibaren birlikte oynayacakları halk danslarının yapılmasıdır. Halk dansları, beden eğitiminin yanında, karşı cinsle seks düşünülmeden de arkadaş olunabileceğini öğretecek, müzik zevkini geliştirecek, farklı yörelerin farklı oyunları ve türküleri ile yöreler arasındaki kaynaşmaya yardımcı olacaktır.  
Çocuklarımızın zihinsel gelişmelerindeki yönlendirmeler de en az spor kadar şiddet, tecavüz üzerinde etkilidir. 
Bu konuda duygularını ifade edebilecek, iyiye, güzele yönlendirecek, yaratıcılıklarını geliştirecek, resim, edebiyat (öykü, şiir yazma) gibi uğraşılara okullarda mutlaka gerekli özen gösterilmelidir. Maalesef, sınav sorularında uygun şıkkı işaretleyebilme yarışı uğruna, çocuk eğitiminde en önemli konu olan kendini ifade edebilme ve yaratıcılığın geliştirilmesi feda edilmektedir.
Bütün bunları düşünmeden, sorunların nedeni ve çözüm yolları hakkında bilimsel bulgulara ulaşmadan, onlar için bir fedakârlık yapmadan, günlük ve basit önlemlerle çocuklarımızın şiddetten ve tacizden uzak kalmasını bekliyoruz. Bu, bilime değer vermeyen kafalarla yönetilen ülkelerin yöntemidir.
   
Ekleme: 17 Mayıs 2010, Pazartesi 6874 kişi okudu  
 
 
  Yorumlar Henüz ( 0 ) adet yorum bulunmakta  
Bu Yazıya İlk Yorumu Siz Ekleyin
 
 
Prof. Dr. Nihat G. KINIKOĞLU
 
Tüm Hakları Saklıdır Copyright © 2009
nihatkinikoglu.com
Bu sitede yayınlanan yazı ve materyaller kısmen veya tamamen izinsiz iktibas edilemez.