Laboratuvar Kapitülasyonları
7613 kişi okudu  

Türk sanayiinin en büyük: eksikliği onun uluslararası pazarda rekabet etmesini sağlayacak özgün teknolojiye sahip olmamasıdır. Gelişmiş ülkelerle kıyaslanacak olursa üniversitelerimiz az sayıda bilim adamına, laboratuar olanaklarına ve mali güce sahiptir, Fakat üniversitelerimizin mevcut olanakları ile sanayicimiz için teknoloji yaratamamalarının asıl nedeni bu değildir. Asıl neden aşağıda anlattığım laboratuar kapitülasyonudur. 

YÖK'ün üniversitelerdeki akademik yükseltmelerde kıstası "scientific index”e giren yayın sayısıdır. Dolayısıyla bütün üniversite olanakları öğretim üyelerince bu yayınları yapmak için kullanılır. Bu yayınların Türk sanayiinin ihtiyacı olan teknolojilerle yakından ilişkisi yoktur. Son TTGV toplantılarından birisinde Prof.Dr. Duran Leblebici ABD'de yayınlanan, Scientific Index'e giren bir fizik dergisinde bir yıl içinde yayınlanmış olan yayınların listesini vererek şunu söyledi: "Bunların tümü ABD' nin ihtiyaçları için yapılmıştır." Buna eklediğim söz" Biz de aynısını yapıyoruz" olmuştu.

 Önemli dergilerde yayın yapmak kısmen de olsa geçerli bir kalite denetim yöntemidir. Fakat bu yayınların amacı, özgün, patentle sonuçlanan teknolojileri geliştirme çalışmalarının bir yan ürünü olmalıdır, Ve bu çalışmalar da, mutlaka akademik yükseltmelerdeki kıstaslardan birisi olmalıdır, Gelişmiş ülkelerde yayın yapmak için araştırma yapılmaz, bu amaçla proje önermeye ce­saret bile edilemez. Oysa ülkemizde üniversitelerin araştırma fonlarına verilen proje önerilerinin ve büyük kaynak ve beyin gücü maliyeti olan tezlerin asıl amacı budur. 

Son bir kaç aydır üzerinde konuşulan bir başka konu, Avrupa Birliği Altıncı Çerçeve Programında yer alan yaklaşık 10,5 milyar euroluk Avrupa Teknoloji Fonu'dur, Türkiye'nin bu fona yaklaşık 350 milyon dolarla katılması Bilim ve Teknoloji Yüksek  Kurulunca kabul edildi. Bu fonun amacı "Amerika Birleşik Devlet­leri ve Japonya karşısında Avrupa Birliğinin rekabet gücünün artırılması" şeklinde belirtildi, araştırma konularının neler olduğu 7 başlık altında verildi. 

Bu fonun oluşturduğu havuza bu belirli konularda sunulan projeler fon ilgililerince incelenecek, projeleri sunanların bilgileri deneyimle­ri sunan birimin olanaklan açısından de­ğerlendirilerek aynı konuda kim daha yeterli ise proje desteği ona verilecektir. Proje sonuçlarından yararlanmak ise projesi kabul edilen birimin hakkıdır. Üniversitelerimizin sınırlı olanakları, kabul edilebilecek projelerimizin olmasını uzun süre engelleyecektir. 

Evet, üniversitelerimiz bu düzeyde araştırmalar yapmalıdır ve bu projeler ileride yapacağımız yarışa bizi hazırlayacaktır. Bu­na rağmen, Avrupa Birliğinin girişiminden ders alınarak, mutlaka kendi sanayiimizin yakın gelecekteki rekabetine birinci öncelik verilmelidir. Gelecekte ileri teknolojileri kullanacak bir sanayi­imiz olması bugün onların rekabet edebiliyor olmalarına bağlıdır. Bu katkıya karar verdiğimize göre, benzeri bir miktar mutlaka bi­zim üniversitelerimiz için sağlanmalı, üniversitelerimiz bu tür projeleri gerçekleştirecek, bu paranın bir kısmını olsun kullanabilecek düzeye getirilmelidir, Üniversitelerimize sağlanacak bu ek araştırma kaynağı beyin göçünün en büyük nedeni olan ülkemizdeki araştırma ortamı sorununu da çözecektir.

   
Ekleme: 11 Ekim 2009, Pazar 7613 kişi okudu  
 
 
  Yorumlar Henüz ( 1 ) adet yorum bulunmakta  
mehmet özbay 14 Mart 2011, Pazartesi  
Ülkemiz ,malesef ,egoist,ancak kendisine fayda sağlamak üzere bir görevde yer almaya koşullanmış, makyavelist bilim adamları taslaklakları tarlasına dönüşmüştür. Atatürkün hayal ettiği müreffeh türkiye için, yoksul ülkemizin kaynaklarını akıttığı nesil bilim insanları ,yöneticileri ve siyasetcileri malesef kendilerinden sonra gelen nesillerii yetiştirememiştir.Kayıp,ülkesine düşman bir nesil yetişmiştir... Sevgilerimle...........

 
 
Prof. Dr. Nihat G. KINIKOĞLU
 
Tüm Hakları Saklıdır Copyright © 2009
nihatkinikoglu.com
Bu sitede yayınlanan yazı ve materyaller kısmen veya tamamen izinsiz iktibas edilemez.